-Sn. İsmail Müftüoğlu’na-

Ölü müsün sağlara sunulan zerde misin
Zaman ağaca çıkmış sen hâlâ yerde misin
*
Sündürsen üç ilmeklik ip çıkar varlığından
Yokluğu eğirmekte var ağacında zaman
Daha kaç nakış çıkar senin paslı tığından
Yaz bitti kış dokuyor kar ağacında zaman

Çürüttün yüreğini ölüm öncesi sin’de
Uyuttun gözlerini başının gölgesinde
Gönül bahçende sensiz salıncağın sesinde
Ne sevdalar salladı yar ağacında zaman

Bilsen ki her geçen yaz senden bir bahar aldı
Gayrı gözünü duman saçlarını kar aldı
Kuyuda Şahmaran’ın şah damarı daraldı
Çatladı çatlayacak nar ağacında zaman

Kor dikenler ucunda karanfil gibi durmak
Olmaza bir ilmektir onulmazı ondurmak
Son arzusu kabrine bir öpücük kondurmak
Elleri kelepçeli darağacında zaman

Bu şiiri oyla Henüz Oylanmamış

"Ağaçtaki Zaman" için ilk yorumu siz yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir