O taş gibi kibrini eritmedi gözyaşın,
İçimde ne merhamet, ne tenezzül bıraktın.
Yürüdün bağrın ezik, ama dimdikti başın,
Gururunu götürdün, geriye zül bıraktın…
Gittin! .. O son şarkıda asılı kaldı sesim,
Senden sonra burda ben bilinmeyen adresim.
Ne parmağımda yüzük, ne cebimde bir resim,
Ne de gönlüme umut gibi bir tül bıraktın…
Sevda gibi gelmiştin, bir heves gibi geçtin,
İçimden alev-alev bir nefes gibi geçtin,
İçindeydim, içimden bir kafes gibi geçtin:
Yaktın gönül bahçemi, bana bir gül bıraktın…
Bir yanıt yazın