Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın
Bende hiç gülmedim yalan dünyada
Sen beni gönlünce mutlumu sandın
Ömrümü boş yere çalan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada

Sen ağladın canım ben ise yandım
Dünyayı gönlümce olacak sandım
Boş yere aldandım boş yere kandım
Rengi gönlümde solan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada

Bilirim sevdiğim kusurun yoğdu
Sana karşı benim hayalim çoğdu
Felek bulut oldu üstüme yağdı
Yaşları gözüme dolan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada

Ne yemek ne içmek ne tadım kaldı
Garip bülbül gibi feryadım kaldı
Alamadım eyvah muradım kaldı
Ben gidip ellere kalan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada

***

Kurusa Fidanım

Kurusa fidanım güllerim solsa
Gönlümde solmayan gülümsün benim
Yaprakların güzel olsa dökülse
Daha taze fidan, dalımsın benim

Ağarsa saçların belin bükülse
Birer birer hep dişlerin dökülse
Kurusa vücudun kanın çekilse
Gine şu gönlümün yarisin benim

Bülbülün gül için zarı misali
Keremin bağrının narı misali
İnler garip gönlüm arı misali
Dadına doyulmaz balımsın benim

***

Ahirim Sensin

Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım

Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin

Sözüm yok şu benden kırıldığına
Gidip başka dala sarıldığına
Gönlüm inanmıyor ayrıldığına

Gözyaşım sen oldun kahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin

Garibim can yıkıp gönül kırmadım
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım
Daha bir gönüle ikrar vermedim

Batınım sen oldun zahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin

***

Yazımı Kışa Çevirdin

Yazımı kışa çevirdin
Karlar yağdı başa Leyla’m
Viran oldu evim yurdum
Ne söylesem boşa Leyla’m

Her an Gözümde perdesin
Nere baksam sen ordasın
Mevla’m ayrılık vermesin
Gökte uçan kuşa Leyla’m

Yardan ayrı kalmak ölüm
Söyle ne olacak halım
Böyle kader böyle zulüm
Gelir garip başa Leyla’m

***

Neredesin Sen?

Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyor
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

***

Ahu Gözlerini Sevdiğim

Ahu gözlerini sevdiğim dilber
Sana bir sözüm var diyemiyorum
Sırrımı ellere veremiyorum
Derdimi ellere diyemiyorum

Helal olsun al yanaktan aldığım
El uzatıp gonca gülün derdiğim
İnce belini tatlı dilini sevdiğim
Kırılsın kollarım duramıyorum

Al yanaktan aldıracağım azıktır
Tarama zülfünü gönlüm bozuktur
Öksüzüm garibim bana yazıktır
Destursuz yanına varamıyorum

***

Mühür Gözlüm

Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım
Uçan kuştan esen yelden
Sakınırım kıskanırım

Havadaki turnalardan
Su içtiğin kurnalardan
Giyindiğin urbalardan
Sakınırım kıskanırım

Beşikte yatan kuzundan
Hem oğlundan hem kızından
Ben seni senin gözünden
Sakınırım kıskanırım

Al’İzzet’i oncalardan
Elindeki goncalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım kıskanırım

***

Acem Kızı

Çırpınıp da Şanova’ya çıkınca
Eğlen şanova’da kal acem kızı
Uğrun uğrun kaş altından bakınca
Can telef ediyor gen acem kızı

Seni seven oğlan neylesin malı
Yumdukça gözünden döker mercanı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal acem kızı

***

Zülüf Dökülmüş Yüze

Zülüf dökülmüş yüze
Kaşlar yakışmış göze
Usandım bu canımdan
Dert ile geze geze

Gün doğdu aştı böyle
Gönlümüz coştu böyle
Sen orada ben burda
Ömrümüz geçti böyle

Bu ellerde gez gayri
Katip ol da yaz gayri
Bir kazma al bir kürek
Mezarımı kaz gayri

***

Gönül Dağı

Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar yar oy, yar oy,..yar
Dil gizli gizli, dil gizli gizli

Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçenin gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle gider yar oy, yar oy,..yar
Yol gizli gizli, yol gizli gizli

Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken
Cümle alem uykusunda uyurken
Kimseler görmeden yar oy, yar oy,..yar
Gel gizli gizli, gel gizli gizli

***

Niye Çattın Kaşlarını

Niye çattın kaşlarını
Bilmiyom yar suçlarımı
Ölürsem ben saçlarını
Yolma gayri yolma leyli

Ben yandım aşkın narına
Meyletmem dünya malına
Ölürsem ben mezarıma
Gelme gayri gelme leyli

Bir garibim düştüm dile
Gerçeklerde olmaz hile
Zalımlar elinden bile
Alma beni alma leyli

25 Eylül 2012

“Türk Halk Şiirinin büyük sesi, Bozkırın Tezenesi “goğnümüze”
eşsiz sözlerle ve sihirli namelerle seslenip; yurdunu kalbimizin
ortasına kuran büyük ustamız, Neşet Ertaş 25 Eylül 2012 de ebedi
aleme irtihal etmiştir.

Mekanı Cennet kabri pürnûr olsun..

şiirin, türkünün, anadolunun, bozkırın başı sağolsun

www.antoloji.com günün şiiri seçici kurulu.

Bu şiiri oyla Henüz Oylanmamış

"***Bozkırın Tezenesi (Seçme Şiirler) ***" için ilk yorumu siz yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir