Parçalanan bir camdı gülüşün kaldırımda
Kaldıramadı kahkahanı zamanın kaldıracı
N’olur bir daha gülme şaşı vitrinlere karşı
Vitrinler dert vitrinler baştanbaşa acı
Vitrinler hınç vitrinler öfkeyle boyalı kin
Işıltılı bir yılan boydan boya çarşı
Dükkânlar tekin değil
Ne zaman istesen gelebilirsin
Takılıp bir türkü gibi rüzgârın eteğine
Etekleri uçuran uçurum rüzgârları
Uçurduklarından sorumlu değil
Ne zaman istesen silebilirsin
Yazmışsan gönüllere sevdaları eğreti
Eyersiz atlarda üzengi olmaz
Elindeki her şey yular değil
Ne zaman istesen ölebilirsin
Bağlayıp nefesini bağlamanın teline
Bir uzun hava gibi yürürsün eceline
Ölüm son türkü değil
Ne zaman istesen gülebilirsin
İliştirip dudağına kandamlası bir gül
Gül gülebildiğince için-için ağlayıp
Yeter ki yansımasın gülüşün vitrin camına
Ölüm ne ki can atarsın ölümler ölümüne
Hele bir gül
Bir yanıt yazın