acının gri saatlerinde yüzüyle gelirdi
ansızın ve kanatlarına sığındığım
bir gökyüzüydü, yangınlardan kalan
çocukluğumdu, başka şeylerim, hüznün geniş kültü
akşama ertelenmiş gülüşüyle, dokunmanın ve ölümün
arasaatlerine sızan oydu
bir şarkı nasıl bitirilmez, hangi renkler
arka yollarına yakışır hayatın
temas kuşu silinir mi sevişmenin argın tahtasında
ebced bahçesinde söz ne zaman yanılır
ve boynu vurulmuş sabahlar ve gümüş
yüzüğünün açık kapağından sızan kokusuyla
kaçınılmaz, yokluğun bedeniydi
aşkıyla gelir ve giderdi
Bir yanıt yazın