Örtelim
En kalın hüzünlerle örtelim
Denizin dipten gelen yabanıl sesini
Örtelim Kevser en ağrılı yerimizin
Kısa acılardan kalın hüzünlere akan sesini
Kayalara çarpa çarpa büyüyen sesini
Kabuğun boğuk sesini, kalbin düşey sesini
Bahçenin ışık sızdıran sarnıcını
Acısını arının uzun uzun örtelim
Kokusunu elmanın yaprağın otun
Derinliğini şimşeğin, sessizliğini örümceğin
Örtelim
Örtelim
Gün kavuşurken ölü gözlerini denizin
Yaklaşın, örtelim taştan taşa seken gölgeyle
Yaz dönmeden dikenli bahçeye
Issız soluğu duyulmadan parsın
Acıyı örtelim vaktinden önce
Varlığın verdiği kalın acıyı
Kuşun salvosu yolun sapası yaprağın sesi
Gam göçüren yağmurun ötesinde
Hüzündür varlığın Kevser
Örtelim, zar kabına girelim olmazsa,
Topluiğne başı olalım, nesnelerin uzantısı,
Vakit geldi, büyük olsun yalnızlığımız
Isısız
Parıltısız
Örtelim
Bir yanıt yazın