Sen ey kutlu Ağustos; şan ayı, zafer ayı,
Çıkardın bir Hilal’den binlerce dolunayı…
Malazgirt güneşidir şavkıyan ta Mohaç’ta;
Hilal’in tuğrası var yere düşen her haçta…
Bir yanda yedi iklim, bir yanda Anadolu,
Ey Ağustos, geçmişin Türk zaferiyle dolu…
Kükreyen Mehmet idi her çakal çıldıranda,
Bir elin Kosova’da, bir elin Çaldıran’da…
Kuruyacak sandılar altı asırlık çınar,
O şafak vakti neydi Yarabbi, Dumlupınar?
Kaçarken kahpe düşman toprağı öpe öpe,
Şahlanıp Akdeniz’e yürüdü Kocatepe! ..
Sen ey kutlu Ağustos; her günün bir zaferi
Tarihe Türk adıyla yazdığı günden beri,
Söyle! Söndü mü bir an tutuşturduğun ocak?
En sıcak günün hangi şehit kanından sıcak?
Orda zafer arayan Türk adını bulacak;
Çıkarılsa Türk adı, tarih bomboş kalacak…
Yetmez tarihin hacmi kıvrıldıkça engerek;
Türk’ün şehnamesine yeni sayfalar gerek! ..
Barış elimde bayrak, savaş elin sorunu;
Mehmetçik Fâtihlerin, Yavuzların torunu…
Yetmez otuz gün sana, ey Ağustos ilerle;
Yürüyor Mehmetçikler Mustafa Kemallerle! ..
Bir yanıt yazın