ey taşlara değen ayaklar
bakın gün doğuyor geceye
ses oluyor sürtünen nefes
gönül ne sesler veriyor heceye
heceler kelimelerle enfes
nihayet konuşmaya başlıyoruz
oysa konuşmayı yoruyoruz ey
sükutu bin yerinden vuruyoruz
sessiz sedasız anlaşanı
gönülden zanna indiriyoruz
değil mi taşlara değen ayaklar
ve ey taşlara değen ayaklar
şüphesiz bakamadınız bir gökyüzüne
şüphesiz bir gökyüzüne ey
kanatlanıp varamadınız ayaklar
taş mıdır yani bütün her şey
yani taşlara değen ayaklar
aldatıldığınızı unutarak öldünüz
şimdi neyi hatırlıyorsunuz ey
taşlara değen ayaklar
Bir yanıt yazın