Avrat yeğin sayrı, benim karnım aç,
Keyf için gelmedik bura tohdur beğ.
Fukara harcından yaz da bir ilaç,
Olsun derdimize çare tohdur beğ.
Tama vatandaşık, gardaşık tama…
Bunca pahılm’olur adam adama?
Geldik ta sabahtan, kaldık akşama,
Yarına mümkün mü sıra tohdur beğ?
Yedi baş horanta yıkık hânede..
Tüm kazancım bini bulmaz senede;
Yüz pangunut helâl olsun gene de;
Ben nereyim, beşyüz nere tohdur beğ?
Tek kaşıkla çorba içer dördümüz..
Kul başından ırak ola derdimiz.
Senden, benden esker ister ordumuz.
Candan da mı yeğdir para tohdur beğ?
Dert-belâ tebelleş oldu başıma,
Her gece tahsildar girer düşüme…
Beni mahcup etme can yoldaşıma,
Erkeklik öldü mü bre tohdur beğ?
Büyük oğlan esker, öteki çırak,
Han için param yok, oteli bırak…
Mevsim kış, yollar sarp, köy hayli ırak;
Bir değil, beş değil yara tohdur beğ.
Memur gelir karşılarsın köşeden,
Zengin gelir kırılırsın neşeden.
Öte kaçma bizim garip Eşe’den,
Bakıp boynundaki kire tohdur beğ.
Hemi Müslümanım, insanım hemi;
Hâlimi arzettim darılma e mi?
İçinde mangır yok, gördün kesemi;
Bir de ceplerimi ara tohdur beğ.
Daha sayayım mı? Noksan mı daha?
Yalvara yalvara tükendim aha..
Bu yüzle mi çıkacaksın ALLAH’a?
Vallahi yanarsın nara tohdur beğ.
(Vur Emri)
Bir yanıt yazın