Köprüler yerli yerinde akıp gitti sular
Bülbüller feryat ederken bağlar uyudular
Dünler zamanın selinde sürüklerken günü
Bürünüp de asırlara çağlar uyudular
Son yeşili kuruturken sam rüzgârı kırda
Yaslanıp omuz omuza dağlar uyudular
Şahin güvercin peşinde ceylan cansız yatar
Çakal izlerken avcıyı ağlar uyudular
Soylu bir ırka “kılıcım” diyen Hak din için
Ölüler cihat ederken sağlar uyudular
Soldu Hilâl’in çehresi silkindi Haç güne
Cihana inmeden akşam tuğlar uyudular
Bir yanıt yazın