adamlar sabahtan beri önümde mezar kazıyorlar
güneşli havanın içinde dolanan sert bir rüzgar var
cennet aslında koca bir yalandan ibarettir
ev içlerinde
küçük odalarda
ırmakların altından aktığını hissettiğin zaman cennettesindir

akrep ile yelkovan
mesela saatin üç olduğuna inandırmışsa seni
güneş akşamın vedasına sabahın merhabasına kurulmuşsa
pilini çıkarsan da çalışmaya devam eden aşkı hatırla
renkler yalancıdır sevgilim
kırmızı
inandırıcıdır

olduğuna inanayım istiyorsun
ama sen de benim gibi koca bir hiçsin
tutsa bahis gelse zar çıksa piyango
üsküdar’a doğru yokuş aşağı inersin
sahilde buluşur vapuru kaçırırız
allah şu denizin kalbinden borç verir bize
köpürür köpürür öderiz

atlar kuzeye doğru koşmaya başladığında
güneşe rağmen soğuyan şeylerin ortasında kalacaksın
önce atın donacak sonra sen öleceksin
sana rüzgarından sual edecekler
güneşi avuçlarında taşıyan insanlarla birlikte
suların faturasız aktığı bir oluktan
yıkıla yıkıla yıkanacaksın

benimle bir toprağa girmekse mesele
beraber ölmek gibisi yoktur sevgilim
ama şu kadarcık bile var değilim ya…
olsam
dükkan senin

Bu şiiri oyla Henüz Oylanmamış

"Yukarı Doğru İnen Kepenkler" için ilk yorumu siz yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir