Çalab’ımın ol aşkı bağrımı baş eyledi
Aldı benim gönlümü sırrımı faş eyledi
Hergiz kendi nurunu gözüne hiç eksilmez
Çalap kendi nurunu gözüme tuş eyledi
Can gözü onu gördü dil ondan haber verdi
Can içinde oturmuş gönlümü arş eyledi
Bir kadeh sundu cana can içti kana kana
Dolu geldi peymane canım sarhoş eyledi
Esrük oldu canımız dür döker lisanımız
Çalabı’mın ol aşkı beni derviş eyledi
Canda yanar çerağı gönüllerde durağı
Gönül dahi can dahi aşk ile cüş eyledi
Ben haçan derviş olam ya Hakk’a kulum diyem
Yüz bin benim gibiyi aşk hırka puş eyledi
Yunus imdi avnunur dostu görüp sevinir
Erenler manfilinde aşkı cümbüş eyledi
Çalap Adem cismini topraktan can eyledi
Şeytan geldi Adem’e tapmağa ar eyledi
Aydur ben od’dan nurdan ol bir avuç topraktan
Bilmedi kim Adem’in için gevher eyledi
Zahir gördü Adem’in batınına bakmadı
Bilmedi kim Adem’i halkı sever eyledi
Kırk yıl kalıbı yattı adı alemi tudu
Gör şeytan buğzundan ne fitneler eyledi
Adem toprak yatmıştı at alemi tutmuştu
Fikrine bak İblis’in yani hüner eyledi
Ol yürüyen atları sürdü Adem üstüne
Adem’in mekr irgürüp yani zafer eyledi
Adem’in göbeğinden Çalap yaratdı onu
Vaff diye durdu urdu kaçtı güzar eyledi
Çün durdu Adem devri bu idi Musa kavli
İş bu söz yavlak bana katı eser eyledi
Musa gönüldü Tur’a Hakk’la münacat kılar
Gördü kim bir su akar Musa nazar eyledi
Musa aydur göreyim bu su ne yerden gelir
Ger böyle akar ise zır ü zeber eyledi
İleri vardı Musa lain oturmuş ağlar
Gözünün yaşı imiş ol su pınar eyledi
Musa eydur laine ağladığın nedendir
Nideyim ağlamadan der işim zar eyledi
Mukarrebdim Musa ben ol Hakk’ın dergahında
Götürdü vurdu yere işimi şer eyledi
Sen bilmez misin Musa ben neden ayrıldığım
Şunlar öğüme düştü beni humar eyledi
Vargıl değil ya Musa rahmet eylesin bana
Tövbe kılıp işine hoş istiğfar eyledi
Musa erdi hacete Hakk ile münacata
Unutdu emaneti söz muhtasar eyledi
Hakk Musa’ya ayıtdı unuttun emaneti
Ol nidaya canını Musa nisar eyledi
Vargıl degil Ya Musa rahmet edeyim ona
Secde etsin Adem’e çün istiğfar eyledi
Ben ondan umar idim derdime derman kıla
Dahi artırdı derdim yani tımar eyledi
Ben eğer tapsam ona ol vaktin tapar idim
Şimdi hod toprak olup zır ü zeber eyledi
Adem İblis kim ola işi işleten Çalap
Ay’ı günü yaratıp leyl ü nehar eyledi
Mana nedir İblis’den cahilik kamu bizden
Ne duydun iş bu sözden sırrı esrar eyledi
Çalap aydur şol kula inayet benden ola
Ne Şeytan azdırırsar ne kime kar eyledi
Altı bin yedi yüz yıldan geçen Adem’i
Dile getirdi Yunus söz muhtasar eyeldi
Har kaçan anarsam seni
Kararım kalmaz Allah’ım
Senden gayri gözüm yaşın
Kimseler silmez Allahım
Sensin ismi baki olan
Sensin dillerde okunan
Senin aşkına dokunan
Kendini bilmez Allahım
Sen yarattın cism ü canı
Sensin düzen bu cihanı
Mülk senindir kerem kânı
Kimsenin olmaz Allahım
Okunur dilde destanın
Açılır bağ u bostanın
Sen baktığın gülistanın
Gülleri solmaz Allahım
Aşkın bahrine dalmayan
Canını feda kılmayan
Senin cemalin görmeyen
Meydana gelmez Allahım
Âşık Yunus seni ister
Lûtf eyle cemalin göster
Cemalin gören âşıklar
Ebedi ölmez Allahım
Bugün sohbet bizim oldu bize bizim diyen gelsin
İçirdi aşk bize şehdin nuş eyleyip yudan gelsin
Kanaat hırkası içre selamet başını çektim
Melamet göynegin biçtim arif olup giyen gelsin
Bu aşk meydanı içinde çağırdım bir avaz ettim
Müezzinlik bizim oldu imam oldum uyan gelsin
Bu ummanda delim türlü güher vardır ele girmez
Bahasız inci bulunmaz cana başa kıyan gelsin
Suret nakşın gidermekle gönül mükü temiz olmaz
Akar rahmet suyu çağlar gönül kirin yuyan gelsin
İy dostlar işidin sözüm dün etmişim bu gündüzüm
Ben yavu kıldım kend-özüm bu Hak yola giren gelsin
Yunus miskin onu görmüş eline hem divan almış
Alimler okuyamamış bu manadan duyan gelsin
Bu ne derttir acep derman belirmez
Yu bu ne yaradır zahmi belirmez
Benim gönlüm acep aşktan usanmaz
Varır aşka düşer hiç bana tanmaz
Döner gönlüm bana öğüt verir hoş
Aşık olan gönül aşktan usanmaz
Aşık ki cana kaldı aşık olmaz
Canın terk etmeyen maşuk bulmaz
Aşk pazarıdır bu canlar satılır
Satarım canımı hiç kimse almaz
Aşık bir kişidir bu dünya malın
Ahiret korkusun bir çöpe saymaz
Bu dünyadan ahireten içeri
Aşkın yeri var kimse bilmez
Aşık öldü diye sala verirler
Ölen hayvan durur aşıklar ölmez
Aşıklar meydanı Arş’dan yücedir
Çalarlar çevganı topu belirmez
Begüm arif isen yürü yolunca
Bunda başlar yiter kanlar sorulmaz
Erenler kapısı Hazret kapısı
Bu kapuya gelen mahrum görünmez
Yunus bu deryaya gark oldu gitdi
Geri gelmekliğe aklı dirilmez
Benim gönlüm gözüm aşktan doludur
Dilim söyler yari yüzüm suludur
Öd ağacı gibi yanar vücudum
Tütünüm göklere seher yelidir
Çokal cevşen bu aşk oduna döymez
Oku cana batar katı yalıdır
Senin aşkın deniz ben bir balıcak
Balık sudan çıka hemen ölüdür
Okurum şahımı kendi dilimce
Şahım aydur bana her-dem geli dur
Seni sevenlerin ola mı aklı
Bir dem uslu ise her dem delidir
Yunus sen Tabduk’a kılgıl dualar
Aşıklar meydanı Arş’dan uludur
Benim sahip-kıran devran benimdir
Benim key pehlivan meydan benimdir
Haramiden benim korkum kayım yok
Bu zor-u bu kuvvet Hakk’tan benimdir
Ebu Bekir-ü Ömer ol din ulusu
Aliyy-i Murteza Osman benimdir
Topu kim alısar çevgahımızdan
Bu çevgan top ile meydan benimdir
Bana gelsin yoksul olan bay ola
Bu mal-u sermaye dükkan benimdir
Hasan’dır cismim içre nur-i iman
Hüseyn-i sahibü’l irfan benimdir
Yunus’um ben Yunus iş bu cihanda
Benim sultan kulu sultan benimdir
Benim canım uyanıktır dost yüzüne bakan benim
Hem denize karışmağa ırmak olup akan benim
Irmak gibi ben çağlarım gah gülerim gah ağlarım
Nefsim cigerin dağlarım kibr-ü kini yıkan benim
Kırdım bu nefsin çerisin bir ettim burc-u barusun
Pak eyledim içerisin mülketini yuyan benim
Ben hazrete tuttum yüzüm ol aşk eri açtı gözüm
Gösterdi bana kend-özüm ayet-i küll denen benim
Şah didarın gördüm ayan gümansızım belli beyan
Kafir ola inanmayan ol didara bakan benim
Benim durur bu cümle iş hikmet ile bu yaz-ı kış
Ben bilirim yad-u biliş ırılmazsız duran benim
Bu cümle canda oynayan damarlarında kaynayan
Külli lisanda söyleyen külli dili diyen benim
Nemrud od’un İbrahim’e ben bağ-u bostan eyledim
Küfür yüzünden doğuban yine od’u yakan benim
Ol Hallac-ı Mansur ile söyler idim Ene’l Hakk’ı
Hem yine onun boynuna dar urganın takan benim
Ol Hak Habibi Mustafa Mirac’a edecek sefer
Ol dem canım fikr eyledim ol sırrını duyan benim
Şimdi adım Yunus durur ol demde İsmail idi
Ol dost için Arafat’a kurban olup çıkan benim
Bu çarh benim hükmümdedir her kanda ben oturmuşum
Mülk benimdir hükm-ederim yapan benim yıkan benim
Sa’d benim Said benim Yunus dahi benimledir
İlm-i ledündür üstadım ol esrarı duyan benim
Çalap nurdan yaratmış canını Muhmmed’in
Aleme rahmet saçmış adını Muhammed’in
Dostum demiş yaratmış hem onun kaydın yemiş
Ümmetten yana komuş yönünü Muhammed’in
Muhammed bir denizdir alemi tutup durur
Yetmiş bindir peygamber gölünde Muhammed’in
Dünya malın tutmamış hiç emanet artmamış
Terzi biçip dikmemiş donunu Muhammed’in
Tanrı arslanı Ali sağında Muhammed’in
Hasan ile Hüseyin solunda Muhammed’in
Yılda yetmiş bin hacı her biri niyet eder
Varır ziyaret eder nurunu Muhammed’in
Yunus Emre’m aşıkdır eksiklidir miskindir
Her kim yemez mahrumudur honını Muhammed’in
Canlar feda yoluna bu can kayusu değil
Sen canı gerek bana cihan kayusu değil
Canlar içinde cansın sensin genc-i pinhansın
Çün ayan gördüm seni pinhan kayusu değil
Canlar içinde cansın sen canlara sultansın
Bize din-ü imansın iman kayusu değil
Yudum yaramı sildim yaram kimdendir bildim
Bana yarum kayusu yaram kayusu değil
Aşkın beni faş etdi saklayım derdim veli
Çün seni ayan gördüm pinhan kayusu değil
Derman ola mı bana derdim benim kim ola
Dertli varayım sana derman kayusu değil
Gelin aşık olalım aşka cevlan kılalım
Esrik olup yatmışım cevlan kayusu değil
Aşkın oku demreni dokunur yüreğime
Aşk için ben öleyim derman kayusu değil
Can-u gönülü n’etdim aşkın oduna atdım
Sıdk-ı dahi unuttum güman kayusu değil
Aşkın burcundan uçtum cevlan uruban geçtim
Ben dost ile buluşdum cevlan kayusu değil
Bahr ummana dalmışım onda sedef bulmuşum
Gevher alıp gelmişim umman kayusu değil
Durduğum yer Tur ola baktığım didar ola
Ne hacet Musa bana sen-ben kayusu değil
Yunus’u öğütlerler kalk kervan göçtü derler
Ben menzile erişdim kervan kayusu değil